Evlilik, yalnızca eşlerin hayatlarını birleştirmek üzere çıktıkları bir yol değil, aynı zamanda bir medeni hukuk sözleşmesidir. Çeşitli nedenlerle evlilik birliği sona erebilir. Eşlerden birinin ölmesi, gaipliği yani kaybolması, cinsiyet değiştirmesi gibi sebepler ile geçersizlik, yokluk ve mutlak butlan durumlarında evlilik birliği doğrudan bozulmaktadır. Öte yandan evlilik birliğini sonlandıran bir diğer durum ise boşanmadır.

Boşanma, evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sonlandırılması olarak tanımlanmaktadır. Bu durumda evlilik, hakim kararı ile sona ereceği için, boşanma Türk Medeni Kanunu’nun çizdiği çerçevede gerçekleşmektedir. Dolayısıyla çiftlerin keyfi bir şekilde evlilik birliğini sonlandırması gibi bir durum söz konusu değildir. Boşanma ancak yasada kanun koyucu tarafından belirlenen sebeplerin varlığı halinde mümkün olabilmektedir. Boşanmanın sonuçları ve ferileri de yasalarımızda açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

4271 sayılı Medeni Kanu’na göre iki tür boşanma davası bulunmaktadır. Bunlar anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davalarıdır. Bu nedenle boşanma davası açılmadan önce kişilerin ilk yapmaları gereken davanın anlaşmalı mı yoksa çekişmeli mi olacağına karar vermektir. Bu kararın çiftler tarafından ortaklaşa alınması gerekmektedir. Eşlerin konu ile ilgili fikir birliğine varması ya da anlaşamaması gibi durumlar, boşanma davası için yapılacak hazırlıklarda belirleyici unsur olmakta ve izlenecek yolu değiştirmektedir.

Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Anlaşmalı boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nun 166. maddesi ile düzenlenmiştir. Kanuna göre eşlerin ortak irade ile hareket ederek dava açması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılmaktadır. Kısacası evlilik birliğinin anlaşmalı boşanma davası ile sonlandırılabilmesi için tarafların aynı kararda mutabık olmaları gerekmektedir. Ancak anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için bazı şartlar aranmaktadır. TMK’nın 166. maddesinde bu şartlar şu şekilde açıklanmaktadır;

  1. Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için evlilik en az 1 yıl sürmüş olmalıdır.
  2. TMK 166/3 uyarınca eşler, Aile Mahkemesine birlikte başvurmalı ya da karşı taraf davayı kabul etmelidir.
  3. Hakim, iki tarafı da bizzat dinlemeli ve iradelerin serbestçe beyan edildiğinde kanaat getirmelidir.
  1. İki taraf da boşanma davası maddi tazminat, boşanma davası manevi tazminat, boşanma davası iştirak nafakası, boşanma davası yoksulluk nafakası gibi boşanmanın mali sonuçları konusunda ortak sonuca varmış olmalı ve bu kararı hakime beyan etmelidir. Ayrıca eğer varsa çocukların boşanmadan sonraki velayet ve kişisel ilişki durumunun en olacağına yönelik de taraflar, hakime fikir birliği içinde beyanda bulunmalıdır.
  2. Boşanmanın kesin olarak gerçekleşmesi için hakim, tarafların sunduğu düzenlemeyi uygun bulmalıdır.

Anlaşmalı boşanma kararı alan taraflar, ilk olarak bir protokol hazırlamalıdır. Anlaşmalı boşanma protokolü içeriğinde tarafların açıklığa kavuşturması gereken birtakım hususlar bulunmaktadır. Protokol içeriğinde;

  • Boşanma Davası Nafaka ne olacağı,
  • Boşanma Davası Tazminatı istenip istenmeyeceği ve eğer isteniyor ise miktarı,
  • Boşanma Davası Velayet, çocukların velayetinin kimde kalacağı konularında tarafların ortak yazılı beyanda bulunmaları gerekmektedir.

Ancak yasalara aykırı anlaşma maddeleri bu protokolde yer almamalıdır. Örnek vermek gerekirse boşanan eş şu kadar yıl boyunca evlenmeyecek, bu kişiler ile görüşmeyecek ya da çalışmayacak gibi yasalarımızda bulunmayan maddeler, hakim tarafından onaylanmayacaktır.

Anlaşmalı boşanma protokolü hazırlandıktan sonra takip edilmesi gereken adımlar ise şu şekildedir;

  • Taraflardan birinin davacı, diğerinin ise davalı olarak gösterilmiş olduğu boşanma davası dilekçesi hazırlanmalıdır. Bu dilekçe mahkemeye sunulmalıdır.
  • Mahkeme tarafından yapılan tevzi ve dosya numarası verme işleminden sonra; davayı kabul edeceğini beyan eden taraf, boşanma davasını ve  davada sunulan protokolü kabul ettiğine ilişkin dilekçeyi mahkemeye sunmalıdır.
  • Yukarıda bahsi geçen dilekçenin sunulması dava sürecini hızlandıracaktır.
  • Nüfus kayıt örneğinin dosyaya eklenmesi de işlemleri hızlandıracak bir diğer husustur.

Anlaşmalı boşanma protokolü ve davanın takip edilme sürecinde tarafların boşanma avukatı ile görüşmeleri tavsiye edilmektedir. Her ne kadar tarafların mahkemeyi bizzat kendilerinin açma ve takip etme hakkı olsa da boşanma avukatı dava aşamasında kişilere destek olduğunda, hak kayıplarının yaşanma olasılığı ortadan kalkmaktadır.

Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesi uyarınca düzenlenmiş olan boşanma hükümlerinin dışında kalan her türlü nedenle çekişmeli boşanma davası açılabilmektedir. Tarafların boşanma ya da boşanmanın ferileri yani boşanma davası nafaka, boşanma davası tazminat, boşanma davası velayet hakkı gibi hususlarda fikir birliğine varamamış olması davanın çekişmeli olarak ilerlemesine neden olmaktadır.

TMK’nın 4271 sayılı maddesinde boşanma davasının sebepleri açıkça belirtilmiştir. Taraflar ancak kanun ile sınırları çizilmiş bu sebeplerin söz konusu olması halinde çekişmeli boşanma davası açabilmektedir. Kanunda yer alan özel boşanma davası sebepleri şu şekildedir;

  • Zina (aldatma) (TMK m.161)
  • Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m.162)
  • Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürdürme (TMK m.163)
  • Terk (TMK m. 164)
  • Akıl hastalığı (TMK m. 165)
  • Evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166)

Şiddet, hakaret, geçimsizlik, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmeme ve güven sarsıcı davranışlar gibi pek çok husus genel boşanma sebepleri arasında değerlendirilmektedir. Böylesi durumlarda mahkeme, TMK’nın 166. maddesi uyarınca “evlilik birliğinin sarsılması” ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmaya karar verebilmektedir. [1]

Çekişmeli boşanma davası, tek bir yol ve yöntem ile ilerlememektedir. Çünkü, yukarıda da belirtildiği gibi açılacak davanın dayanakları farklılık göstermektedir. Ancak çekişmeli boşanma davasının dayanağı ne olursa olsun yapılması gereken ortak işlemler bulunmaktadır. Bunlar şu şekildedir;

  • Boşanma davası dilekçesi hazırlanması
  • Nüfus kaydının dava dilekçesine eklenmesi
  • Boşanmaya sebep olan olayı ispat edecek tüm delillerin (tanık, noter ihtarnameleri, cep telefonu mesajları, banka kayıtları vb.) dava dilekçesi ile ibraz edilmesi

Eğer taraflardan biri boşanmak istemiyorsa, bu durumda davalı olan kişinin de yapması gereken bir takım işlemler bulunmaktadır. Öncelikle davalı tarafın neden boşanmak istemediğini beyan etmesi ve davada iddia edilen hususların gerçek olmadığını ispatlamaya yönelik delilleri mahkemeye sunması gerekmektedir.

Mahkeme, duruşmanın gününü bildiren davetiyeyi taraflara göndermektedir. Çekişmeli boşanma davasında tarafların bir avukata vekalet verdikleri takdirde bizzat mahkemeye iştirak etmelerine gerek yoktur. Ancak avukata vekalet verilmemiş olması durumunda, bizzat mahkemede hazır bulunulması gerekmektedir.

Boşanma Davası Eskişehir Nerede Açılır?

Boşanma davalarında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Ancak aile mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk mahkemeleri, aile mahkemesinin görevini yapmaktadır. Bu noktada tarafların 6 aydan bu yana ikamet ettikleri yerde görev yapan aile mahkemesine başvuru yapmaları gerekmektedir. Ayrıca davalı ya da davacı ayrı ayrı ikamet ediyorsa, iki taraftan birinin yaşadığı yerde bulunan görevli mahkemeye de boşanma davası için başvurulabilir.

Eskişehir’de ikamet eden ve boşanma davası açmak isteyenlerin Eskişehir Aile Mahkemesi’ne başvuru yapmaları gerekmektedir. Eskişehir boşanma davaları, Odunpazarı ilçesi Gökmeydan mahallesindeki merkez adliyede görülmektedir.

Boşanma Davası Avukatı Eskişehir

Boşanma davaları, hiç şüphesiz alanında uzman bir avukattan danışmanlık alındığında çok daha sağlıklı ilerlemektedir. Özellikle çekişmeli boşanma davalarında, tarafların mutlaka bir avukata vekalet vermeleri tavsiye edilmektedir. Bu hem davada yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçmekte hem de sürecin daha hızlı ilerlemesine yardımcı olmaktadır. Bir yandan da çekişmeli boşanma davalarında eşler, bazen psikolojik bazen ise güvenlik tedbiri alma gibi nedenlerle karşı tarafı görmek istememektedir. Bu noktada mahkemeye bizzat katılım sağlamamak için mutlaka bir avukata vekalet verilmiş olması gerekmektedir.

     

    Boşanma davası ne kadar sürer?

    Anlaşmalı boşanma davaları tek celsede sonlanmaktadır. Sonuç 1 ile 4 ay içerisinde karara bağlanmaktadır. Çekişmeli boşanma davası için ise net bir süre vermek doğru olmayacaktır. Dava 8 ayda sonlabileceği gibi 5 yıla kadar da uzayabilmektedir.

    Boşanma davasında gerekli evraklar nelerdir?

    Boşanma davalarında gerekli evraklar; dava dilekçesi, kimlik ya da pasaport, varsa avukat vekaletnamesi, dava dosyasına ilişkin deliller ve belgeler ile anlaşmalı boşanma davası ise anlaşma protokolü şeklindedir.

    Boşanma davasında taraflar duruşmaya katılmak zorunda mı?

    Anlaşmalı boşanma davalarında taraflar duruşmada hazır bulunmak zorundadır. Ancak çekişmeli boşanma davalarında, avukata vekalet verilmesi halinde bu zorunluluk ortadan kalkmaktadır. Avukata vekalet verilmeyen çekişmeli boşanma davalarında ise tarafların bizzat duruşmaya katılmaları gerekmektedir.

    Boşanma davasında avukat tutmak zorunlu mudur?

    Boşanma davalarında tarafların avukat tutmalarına yönelik herhangi bir yasal zorunluluk yoktur. Ancak bu durumda avukatı olmayan tarafın muhakkak davaya iştirak etmesi gerekmektedir. Öte yandan bir avukattan danışmanlık alınmayan davalarda süreç uzayabilmekte ve hak kayıpları ortaya çıkabilmektedir.

    Çekişmeli boşanma davasında hakim neler sorar?

    Çekişmeli boşanma davalarında hakim özellikle tarafların aralarında yaşanan ve davanın konusu olan olaylara yönelik sorular yöneltmektedir. Bu noktada hakim; tarafların psikolojik olarak nasıl etkilendiklerine, ekonomik durumuna, geçimlerini nasıl sağladıklarına, çocuk varsa kimin baktığına, tanıklarına ve tanıkların beyanda bulundukları konulara ilişkin sorular yöneltebilmektedir.

    Boşanma davası açıldıktan ne kadar sonra mahkeme olur?

    Boşanma davası dilekçesi mahkemeye sunulduktan sonra, duruşma tarihi belirlenmektedir. Bu süreçte mahkemenin yoğunluğuna göre tarih değişiklik gösterebilmektedir. Ancak ortalama bir zaman vermek gerekirse ilk duruşma 5 ile 6 ay sonrasında görülebilmektedir.

    Boşanma davasında karşı taraf gelmezse ne olur?

    Çekişmeli boşanma davalarında davalının açtığı bir karşı dava bulunmuyorsa duruşmaya katılmasa dahi karar okunmaktadır. Davalının mahkemeye gelip gelmemesi yargılama sürecini uzatmamakta ve dolayısıyla bir etkisi olmamaktadır.